Yazın cilt korumasında yaptığımız en büyük hatalar nelerdir?

Kışın en çok aradığımız ve yazın da aynı şekilde en çok uzak durmaya çalıştığımız şey güneştir. Güneş ışınlarının, yararları kadar zararları da var. Hal böyle olunca kimi zaman isteyerek kimi zamanda istemeden yanlış şeyler yapabiliyoruz. İşte o yanlış yaptığımız şeylerden bazıları…

Güneş kremini yanlış kullanmak

Öncelikle kullandığınız güneş kreminin 50 faktör altında olmaması gerekmektedir. Ve aldığınız kremin içeriğinde doğal maddelerin fazla olmasına özen göstermelisiniz. Peki sabah evden çıkarken uygulamak yeterli midir! İşte en büyük hatalardan biri de budur. Güneş kremini denize girmeden ve denize girdikten sonra dahil yaklaşık 2 saatte bir uygulamalısınız. Terleme ile cildiniz üzerinden akan güneş kremini tekrar tazelemek, yapılması gereken en önemli hareketlerden birisidir.

Böcek ve sinek ısırıklarını önemsememek

Yazın uzun saatleri dışarıda geçirmek, sadece güneş ile daha fazla temas etmemizi değil aynı zamanda böcek ve sinek gibi haşerelerle karşılaşma olasılığımızı da artırır. Ten kokusu, kan grubu birçok etmen sizi böceklerin hedef tahtasına koyar. Sinek koruyucu, böcek sokmalarına karşı antiseptik kremleri yanınızda taşımanız yararınıza olacaktır. Yapılmaması gereken ilk şey sinek ya da böcek ısırması sonrası o bölgeyi kurcalamak ve kaşımak. Bu orada oluşacak tahribatı artıracak, enfeksiyon olasılığını artıracaktır.

Güneş kremi, koruyucu kullanmamak

Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde dışarıda bulunmamak belki de en kolay ve basit yöntem olacaktır. Ama mecburi olarak dışarıda geçirilen her saat, yazın bir koruyucuyu dost edinmenizi sağlamalıdır. Narin ve hassas bir cildiniz varsa eğer ki en dikkat etmesi gereken kısımda yer almaktasınız. Özellikle yazın güneş lekeleri ile baş etmek oldukça zordur ve bunun üstesinden gelmek de bir o kadar zorlayıcı bir durum olarak karşımıza çıkar. Bu durumda yapmanız gereken şey basittir, güneş kremi kullanmak!

Vücudu nemsiz bırakmak

Artan vücut hararetini düşürmenin belki de hem kolay hem de en hayati kısmı su içmektir. Cildi dışarıdan korumak kadar içeriden de nemli tutmak çok önemlidir. Özellikle terleyerek atılan suyun yerine yenisi ivedi olarak konmalıdır. Hatta daha fazla su tüketmeye çalışmak organlarımızın nemli kalmasını sağlayacaktır. Su içmeyi bıraktığınız an vücudunuz dirençsiz kalarak, farklı reaksiyonlar gösterebilir. Bu yüzden yeteri kadar su içmeli ve nem dengesini korumalısınız.

Epilasyon sonrası dikkat etmemek

Havanın sıcak olması giysilerin daha ince ve kısa olmasına da sebep oluyor. Bu noktada epilasyonun bizim için önemi daha da artıyor. Bir de hassas bir cildiniz varsa antacaklarım sizin için daha önemli hale geliyor. Epilasyon sonrası hemen klorlu havuza, denize girmek cildinize zarar verecektir. Kumsalda uzanmak ve güneşlenmekte aynı şekilde yanlış davranışlardan biridir. Daha da hassas hale gelen cilt tahriş olacak, güneş lekesi de dahil bazı istenmeyen lekelerin oluşması kaçınılmaz bir durum olarak ortaya çıkacaktır. Epilasyon sonrası en az 3-4 saat bu etkinlikleri yapmamanızı öneririm.

Güneş gözlüğü kullanmamak

Güneş gözlüğünü sadece yazın değil her mevsimde kullanmayı alışkanlık haline getirmelisiniz. Bu bir lüks değil artık zorunluluktur. Derecesiz, Çin malı olarak tabir edilen basit gözlüklerden sağlığınız için kaçınmalısınız. Bir güneş gözlüğünüz olsun ama dereceli ve size faydası olan, sağlıklısı olsun.

Şapkasız dışarı çıkmak

Şapkayı sadece siz bir aksesuar olarak görüyor olabilirsiniz ama böyle düşünüyorsanız büyük bir yanılgı içerisindesiniz demektir. Çünkü şapka güneş ışınlarının hem başınıza hem de cildinize ulaşmasını engeller. Özellikle büyük çevresi olan şapkaları tercih etmeniz hassas cildinizin korunmasında da büyük yarar sağlayacaktır. Önerim yaz aylarında şapkayı sadece aksesuar olarak değil aynen bir güneş gözlüğü gibi zorunlu olarak görmenizdir.

Ayak bakımına gerekli özeni göstermemek

Havanın çok sıcak olması ayaklarımızında çıplak olmasını sağlıyor. Çıplak ayak demek aynı zamanda her türlü tehlikeye açık cilt demek oluyor. Pedikürü yeni yapılmış bir ayak toz, toprak, deniz suyuna çok hassas hale gelir. Gerekli topuk ve ayak yapımı yapılmamış ayaklarda da çatlama, mantar gibi şeylerin görülmesi de olasıdır. Bu durumda ayak bakımı ihmal edilmemelidir. Bakımını yaptığınız ve hassas hale gelmiş ayaklarınızı doğrudan dış çevre ile belirli süre temas ettirmemelisiniz.

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment