Cilt tipinizi biliyor musunuz, peki değişmiş olabilir mi?

Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir felsefik yaklaşımı, yaşam içerisinde her şeyde görebileceğimiz belki de en önemli konulardan biridir. Bu düsturdan yola çıktığımızda cilt tiplerimizin de sabit kalmasının mümkün olmadığını anlayabiliriz. Zaman içinde, hormonlara, çevre koşullarına ve strese bağlı olarak cilt tiplerimiz değişebilir. Gençlik yaşlarında karma olan bir cilt, olgunlaştıkça normale dönebilir. Ya da normal bir cilt stresle beraber karma tipe dönüşebilir. Bunların arasında kesin bir çizgi yoktur. Cildiniz aniden karakter değiştirirse, bu hormonal bir sorunun belirtisi olabilir. Bu durumda doktora başvurmanız gerekir. Aynı şekilde cilt tipiniz mevsimlerden de etkilenebilir. Örneğin, soğuk hava veya aşırı güneşlenme cildinizi değiştirebilir. Bazen bu değişikliklere kozmetik ürünler de yol açabilir. Yaz için uygun olan ürünler, kış için uygun olmayabilir. Kimi zaman da duygusal dalgalanmalar, beklenmedik günlük değişimlere yol açabilir. Örneğin, yoğun ve stresli bir günün sonunda cildinizin yağlandığını görebilirsiniz.

Yaşadığımız bu büyük kentler bile cilt tiplerimizde büyük değişimlere sebep olabilir. Hafta sonları doğal ortamlarda bulunmaya özen göstersek bile, bu yeterli olmayabilir. Özellikle büyük kentlerde yaşayanların düzenli olarak C vitamini almaları çok önemlidir. Sigara içenlerin C vitaminine ihtiyacı daha fazladır. Kentte yaşayanların haftada 2 kere peeling yapması da şarttır.

Mevsime göre cildimize uygun ürünleri kullanmalıyız!

Cildiniz için kış mevsiminde gerekli olan bazı ürünler, yaz aylarında zararlı olabilir. Bu açıdan hem temizleme ürünlerinde, hem toniklerde hem de nemlendirici seçiminde bu farkları dikkate almamız gerekir.
Kış aylarında cildimizin nemlendiriciye daha fazla ihtiyacı olur. Yaz aylarında daha hafif nemlendirme yeterli olacaktır. Yaz aylarında güneşten koruyucuların sağladığı nem genellikle ihtiyacı karşılar.
Duştan yeni çıkmış bir cilt o anda kuru gibi görünebilir ama birkaç saat sonra kendini toparlayıp yağlanabilir. Bu durumda, kuru haline uygun bir ürün kullanılacak olursa, cilt daha sonra yağlanacağı için ona fazla gelebilir.
Dikkatli olunmazsa, yağlı cilde uygulanan tedaviler cildi kurutabilir. Aşırı kuruma cildi zedeleyebilir.
Gün boyunca yaşanan stres, yorgunluk ve kullanılan makyaj malzemelerinin kalıntıları, cildi olduğundan daha yağlı gösterebilir. Akşamüzeri kozmetik ürünler almaya gittiğinizde bu tabloyu gören uzmanlar size ihtiyacınızdan daha hafif ürünler önerebilirler.

Cildi yağlı olanlara uygun maskeler

Sirke toniği
– 1 kaşık elma sirkesi,
– 8 kaşık maden suyu.
– 2 malzemeyi de iyice karıştırın ve cildiniz çok yağlıysa sabah- akşam kullanın.

Doğal maden sodası
İçindeki zengin mineraller sayesinde tüm ciltler için yararlı ve besleyici bir toniktir. Makyaj temizliğinde, temizlik sonrasında rahatlıkla kullanabilirsiniz. Yağlı ciltler için birebir çok uygundur. Bir pamuğa dökerek cildiniz üzerinde kullanabilirsiniz.

Yumurta akı maskesi
– 1 yumurta akı,
– 1 çay kaşığı limon suyu.
Yumurta akını iyice çırptıktan sonra içine bir çay kaşığı limon suyu koyun ve bekletmeden yüzünüze ve boynunuza sürün.

Yoğurt maskesi
– 1 yemek kaşığı yağsız sade yoğurt,
– 1 yemek kaşığı arpa unu.
– 1 yemek kaşığı yağsız sade yoğurdu, arpa unu ile karıştırın. Ortaya çıkacak karışımı yüzünüze rahatlıkla sürebilirsiniz. 15 dakika yüzünüzde durduktan sonra ılık suyla yıkayarak çıkarın.

Kuru cilde en uygun tarifler, bal maskeleri
Bal bilindiği üzere cildimizi nemlendirir, kendini yenilemesine yardımcı olur, besler, yatıştırır, gerginleştirir, kan dolaşımını uyarır ve iltihaplanmaları giderir.

Olabilecek en sade bal maskesi, göz çevresi hariç tüm yüzünüze ve boynunuza bal sürüp 15 dakika beklemektir. Sonra ılık suyla durulayıp, yumuşak bir havlu ile kurulayın. Balı kolayca yaymak için parmaklarınızın ucunu su ile ıslatabilirsiniz.
Bal maskesinden sonra yüzünüzü önce sütle yıkayıp ardından su ile durulayabilirsiniz. Bu işlem gözenekleri sıkıştırır.

Etkili bir süt ve bal maskesi elde etmek için, 2 kaşık bal ile 2 kaşık sütü karıştırmanız yeterli olacaktır.

1 yumurta sarısına 1 yemek kaşığı bal karıştırın. Böylece gayet zengin bir nem maskesi elde edersiniz. Diğerleri gibi 15 dakika yüzünüzde bırakın ve ılık, yumuşak su ile yıkayın. Tabii ki ardından tonik, sonra nemlendirici sürün.

Bir yemek kaşığı bal, bir yumurta beyazı, bir çay kaşığı gliserin ile 1/4 fincan unu karıştırırsanız, gençleştirici bir maske elde edersiniz. Yalnız bu karışımı yüzünüzde 15 dakikadan fazla tutmayın.

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment