Güneşe şaka yaptırmayın!

Başlığı yazarken gülümsediğimi itiraf etmeliyim. Ama aslında başlığa değil, güneşin bu günlerde insanlara yaptıkları gözümün önüne geldiği için gülümsediğim daha doğrudur. Bu aylardaki güneş ışınları vücudun bağışıklık sistemine büyük zarar verdiğini biliyorsunuz!

Çiller, lekeler, zamansız yaşlanma, cildin morarması, kılcal damar çatlamaları, varisler, siyah noktalar hatta katarakt ; tedbirsiz davranmanın yol açabileceği sonuçlar içinde önemsiz bile sayılabilir. En büyük tehlike cilt kanseridir. Bu sorunun bilinen en büyük sorumlusuda güneştir.

Sık sık tekrarlamakta fayda gördüğüm şeyleri şimdi yazacağım. Sizlerin bu maddeleri artık hayat felsefesi haline getirme zamanınız geldi de geçiyor bile!

  • Öncelikle güneş ile dalga geçmeyin onu ciddiye alın. Onun şakası sizi çok üzebilir.
  • Saat 10.00 – 15.00 saatleri arasında güneşte kalmamaya çalışın
  • Giysilerinizi seçerken daha dikkatli olun. Açık giysiler, kısa şortlar sizi rahatlatabilir belki ama güneşe karşı gardınızı da düşürür unutmayın! Oysa ki aksine uzun kollu pamuklu t-shirtler, yumuşak bluzlar, rahat pantolonlar sıcağın etkisini hafifletir.
  • Açık havada olduğunuz sürece sık sık güneşten koruyucu sürün.
  • Yaz aylarında kreaksiyonunuzun favori rengi açık renkler olsun, özellikle de beyaz. Sonbahar ayına kadar siyah renge elveda deyin.
  • Muhakkak UV Filtreli bir güneş gözlüğü kullanın.
  • Sıcak havada parfüm kullanmasanız daha iyi olur. Parfümler cildin güneşe karşı hassasiyetini arttırırlar, güneş lekelerine yol açarlar.
  • Mayonuza, günlük kıyafetlerinize uygun şapkalar edinin. Hele saçınız az veya tepeniz açılmış ise, şapka kullanmayı hiç ihmal etmeyin.
  • Çantanızda, aracınızda birkaç poşet yeşil çay bulundurun. Yeşil çay cilde sürüldüğünde bizi güneşten koruduğu biliniyor ancak içilmesinin de yararlı olduğu düşünülüyor. Ne kaybedersiniz, siz içmeye devam edin.

Güneşten koruyucular en büyük dostunuz olsun!

Yaz mevsiminde en az 15 SPF kullanılmalıdır. 15 SPF açık renk ciltleri 2,5 saat, esmerleri gün boyunca koruyabilir. Tabii suya girerseniz veya terlerseniz durum değişir. O zaman kreminizi yeniden sürmeniz gerekir. Çünkü güneşten koruyucular genellikle terle veya su ile etkilerini kaybederler. Bazıları suya dayanıklıdır. Bunların etiketinde “water proof” veya “water resistant” yazar. Sporcular için daha dayanıklı özel ürünler de yapılmaktadır.

Güneşten koruyucunuzu seçerken, hem UVA hem de UVB koruması içeren ürünleri tercih edin. UVA ışınları tahribatını uzun sürede, UVB ışınları ise kısa sürede gösterir.

 

Güneşten koruyucu kremlerin en pahalısını almak zorunda değilsiniz. Bazen markaya bazen ilave kozmetik maddelere para ödersiniz. Örneğin fondöten ilavesine veya cildin üzerinde bir parlaklık oluşturmamasına. Bunlar tabii ki güzel ürünlerdir ama siz gene de ekonomik olanlarını tercih ederseniz kullanırken daha cömert olabilirsiniz. Hiç olmazsa şehirde kullandığınız krem ile, deniz kıyısında bol bol kullanacağınız kremi ayrı satın alabilirsiniz.

Güneşten koruyucuları sürerken gözünüze kaçırmamaya dikkat edin. Birçoğu gözlerinizin yanmasına neden olur. Siz sineye çekseniz bile küçük çocuklar bir daha sürdürmek istemeyebilirler.

Unutmayın, SPF güneşe karşı sonsuz bir bağışıklık sağlamaz. En güçlü olanının bile koruma süresi sınırlıdır. Hava çok sıcak ve nemli ise, ayrıca rüzgar varsa, koruyucuyu sık sık yeniden sürmeniz gerekir. Denize veya havuza girip çıktıktan sonra koruyucuyu tazelemek önemlidir.

İşin özü kendinize değer verin, güneşi kendinize düşman değil dost edinin. Yaşam şekli haline getireceğiniz bu basit bilgiler ile yazınız gerçek bir yaz olarak geçsin. Kendinizi güneşin ellerine teslim etmeyin!

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment