Kortizon hakkında bilinenlere geçmeden önce bir tespitte bulunmak istiyorum. Bilim, doğası gereği ilerleyen bir daldır. Bugün doğru denilen şeyler yanlış, yanlış bilinenler doğru olabiliyor. Bu olabilme hali tabii ki de oturularak ortaya çıkmıyor. Özellikle araştırma, uygulama ve denetleme olarak sayabileceğimiz bu 3 adım, bizi bir sonuca ulaştırıyor. Doktorlar yıllardır alerji tedavilerinde kortizonu kullanıyor ve kullanmaya da devam ediyor. Son yapılan araştırmalar gösteriyor ki dozu doğru ayarlanmayan kortizonlar hastalarda alerjilerin oluşmasına neden olabiliyor. Şimdi ayrıntılı olarak ‘’kortizon’’a bir göz atalım…
KORTİZON NEDİR?
Böbreküstü bezlerinin ürettiği doğal hormonun adı kortizoldur. Vücut, normal işlevlerini sürdürebilmesi için sürekli belli bir oranda böbrek üstü bezinin kabuk bölgesinde kortizol hormonuna gereksinim duyar. Bu hormonun sentetik şekli olan kortizon ilaçları (kortikosteroid) tıbbın farklı dallarında birçok hastalığın tedavisinde yaygın olarak kullanılıyor. Ayrıca ilaç olarak kullanılan farklı kortizon türleri de vardır. Ağızdan ya da damardan verilebilen bir ilaç olarak kortizol, hidrokortizon veya kortizon olarak bilinmektedir.
UYGUN KULLANILMAYAN KORTİZONLARIN YAN ETKİLERİ NELERDİR?
Kortizonlar; Yüksek dozda, uzun bir müddet kullanıldıklarında olabildiğince fazla sayıda ve ciddi yan etkiler oluştururlar. Psikolojik bozukluklar; ruhsal alevlenme, zaman zaman depresyon olabilir. intihar eğilimi görülebilir. Ülser oluşumu ve yaraların iyileşmesinde gecikme; kortizon mide asit salgısını arttırırken, koruyucu mukus tabakasını da bozar. Bundan başka yara çevresinde nedbe dokusunu oluşturacak olan hücrelerin de aktivitelerini azalttığı için ülser oluşumuna sebep olurlar. Ayrıca derideki yaraların kapanmasında da gecikme olur. İatrojenik (tedaviye bağlı) cushing sendromu; aydede yüzü, ense, omuzlar ve karında yağ toplanması, vücutta su ve tuz tutumuna bağlı ödem ve tansiyon yükselmesi, ciltte incelme, ciltte mor çizgiler, vücutta sivilcelenme, kıllanmada artış, kemik erimesi, kaslarda erimedir. Kadınlarda ses kalınlaşması, saç dökülmesi olabilir. Ciltte incelme; ağızdan, damardan veya kabadan uzun süreli tedavi sonucunda yaygın olarak oluşabilir. Lokal uygulamalarda da bölgesel olarak oluşabilir. Enfeksiyon gelişiminin kolaylaşması; virüs ve mantarlara ilişkin enfeksiyon gelişimine bir yatkınlık olur. Tüberküloz (verem) mikrobunun yeniden başlaması ve hastalığın tekrar nüks etmesi görülebilir. Diğer bazı bakteriyel enfeksiyonlarında yayılmasına sebep olabilir. Şeker hastalığı oluşumu; kortizon, kan şekerinin kullanılmasını sağlayan hormon olan insülinin etkilerine zıt etki ederek kan şekerini yükseltir. Yatkın kişilerde şeker hastalığını aşikar hale getirebilirler. Şeker hastalığı aşikar olanlarda ise insülin gereksinimini arttırırlar. Büyümede gecikme; çocuklarda uzun süreli kullanım büyüme ve gelişme gecikmesine sebep olur. Kas hastalığı ve halsizlik; uzun süreli tedavilerde kaslarda erime yapar. Bu bilhassa kol ve bacakların gövdeye yakın kısımlarında oluşur.
HER ALERJİ KORTİZON İLE TEDAVİ EDİLEMEZ!
Alerjik durumlarda hastaya hemen kortizon verilmemelidir. Çünkü bilindiği üzere alerji çeşitleri çok fazladır; hastanın durumuna göre tedavi süresi ve çözümü de değişmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar gösteriyor ki, hiç alerjik reaksiyon yaşamamış kişiler, uzun ve fazla dozla yapılan kortizon tedavileri sonucunda alerjileri ortaya çıkabiliyor. Şu da bilinmektedir ki kortizon türevi ilaçlar alerji tedavisinde temel bir önem taşır. Öbür tedavi yöntemlerine dirençli birçok ağır olguda kortizon kısa zamanda düzelme sağlar. Unutulmaması gereken kortizon tedavisi her alerji olgusunda uygulanmamalı, yalnızca kesinlikle gerekli olduğu durumlarda kullanılmalıdır.