Altın İğne (İğneli Fraksiyonel Radyofrekans) size neleri Vadediyor?

İğneli fraksiyonel radyofrekans son yıllarda kullanılmaya başlanılan bir teknolojidir. Bu sistemde ucunda küçük altın iğnelerden oluşan bir başlık ve bu başlığın bağlı olduğu bir radyofrekans bulunur. Hastalar arasında diğer adının da ‘’Altın iğne’’ olmasının sebebi işte bu iğnelerdir. Uzun yıllardır bilinen radyofrekans enerjisinin bu iğneler yardımıyla derinin alt tabakasına iletilme işleminin adıdır. Derinin altına ulaşan bu enerji ile birlikte dokularda yeni kolajen üretimi ya da eski sorunlu kolajenin onarılması sağlanır. Sonuçta bu işlem ile birlikte cilt yenilenir, sorunlu dokular onarılır ve en önemlisi gergin bir cilt ortaya çıkar.

ALTIN İĞNE ( İĞNELİ FRAKSİYONEL RADYOFREKANS) NASIL UYGULANIR?

Altın iğne uygulaması yapılmadan en az yarım saat önce cilde anestezik bir krem sürülerek uyuşturulur. Sonrasında bu krem silinerek uygulamanın yapılacağı cilt iyice temizlenir. Herkese özel ve tek kullanımlık olan, üzerinde 49 mikro altın iğnenin bulunduğu özel başlık ile uygulama yapılmaya başlanır. Bu işlemde cilt aynen bir tomografik alet gibi katmanlar halinde taranır. Ve ciltte tamir edilebilir kontrollü bir hasar oluşturulur. Burada kesinlikle cilt yüzeyinde kızarıklık dışında bir etki görülmez. İşlem yüz ve boyun dahil olmak üzere 25 dakika civarında sürer. Sonrasında güneş koruyucu bir krem ve su bazlı bir nemlendirici dışında bir şey sürmeden hastamızı evine gönderiyoruz. Ertesi gün kullanması için hastamıza su bazlı ve hafif kapatıcı bir fondöten veriyoruz. Hayatına geri kalmadan devam edebiliyor.

ALTIN İĞNE KİMLERE UYGULANIR YA DA UYGULANMAZ?

Altın iğne cildinde gençleşme isteyen, lekeleri olan, küçük akne izleri kalan ve cildi gençleştirip sıkılaştırmak isteyen bütün kişilere rahatlıkla uygulanabilir. Uygulama sonrası hastalardaki gerçek etkiyi, 1 ay sonra cilt kalitesinin artması, parlaklık, gerginlik ve pürüzsüzleşme şeklinde görmeye başlarız. Kimlere bu uygulamayı yapmıyoruz:

– Kalp pili olanlara, –

Kanında pıhtılaşma sorunu yaşayanlara,

– Epilepsi hastalarına

– Hamile olanlara…

ALTIN İĞNE UYGULAMASININ YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?

Altın iğne sonrası oluşan en büyük yan etki kızarıklık ve ciltteki ödemdir. Bu küçük sorunlar da zamanla ortadan kalkar. Yine ciltte bölüm bölüm çalışıldığından kaynaklı herhangi bir damara rastlanıp morluklar (ekimoz) meydana gelebilme ihtimali vardır. Yukarıda değindiğim ödemin meydana gelmesinin sebebi, cilt altında 50-60 derece ısının oluşturulmasıdır. Vücut direnci düşük olup sürekli üşütüp, grip olan ve devamında uçuk çıkaran insanlarda ciltte travma yaratıldığından dolayı bazen tekrar uçuk çıkabilir. İşlemden 2 gün önce verilecek bir ilaçla bunun önüne geçme şansı vardır.

ALTIN İĞNE (İĞNELİ FRAKSİYONEL RADYOFREKANS) EN KAZ SEANS YAPILMALIDIR?

Genel hastalarda bir ay arayla yapılan iki seans çözüm sunarken, özel bazı hastalarımızda üç seans uygulamak daha doğru sonuçların ortaya çıkmasını sağlıyor. İkinci seans sonucunda hastada ciltteki canlandırıcı, gerginleştirici, gözenekleri küçültücü, aydınlatıcı etkisi görülmüşse üçüncü bir seansı yapmaya gerek yoktur. Altın iğnenin gerçek gücünü altıncı ay ile mükemmel şekilde görürsünüz.

UYGULAMA ÖNCESİ VE SONRASI NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar, uygulamadan en az 2 gün önce ilaçlarını kesmeleri gerekir. Bu uygulama sonrası ortaya çıkacak morlukları engellemeye yönelik bir tedbirdir. Yine uçuk çıkma ihtimali yüksek olan hastaların antiviral hap kullanmaları gerekir. Özellikle yazın uygulama sonrası en az iki gün havuz, deniz ve spordan uzak durulmalıdır. Ve dermatoloğunuzun dediklerini harfiyen yerine getirmeniz, sonraki sürecin yolunda gitmesini kolaylaştıracaktır.

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment