SELÜLİT NEDİR, NE DEĞİLDİR?

Doğanın kadınlara verdiği birçok imtiyazın bedellerinden biri de maalesef selülittir. Bu sorun tümüyle dişi hormon yapısının bir sonucudur. Nitekim, selüliti olmayan kadın o kadar azdır ki, 10 kişiden 8’inde açıkça farkedilirken, ancak 2 tanesi, bu konuda biraz daha şanslı sayılabilir. Bu kabus, portakal kabuğu gibi pürtüklü bir görünümde, özellikle kalça ve bacaklarda göze çarpar. Cildin pütürlü ve yumrulanmış yapısı nedeniyle selülit, “portakal kabuğu”na benzetilir ve tıbbi metinlerde bile böyle tarif edilir. En çok görüldüğü yerler; kalçalar, uyluğun arka yüzü, bacak içi, diz çevresi, karın bölgesi, kolların dış ve iç kısımlarıdır.

Çünkü kadın ve erkek derisinin doğal yapısı birbirinden farklıdır. Kadın derisinde yağ birikimi dikey yönde olurken, erkeklerde yağ birikimi yatay yöndedir. Erkeklerde yatay olan yağ tabakası, yapısal olarak, selülit birikimine müsait değildir. Ayrıca erkek vücut yapısı daha az yağ depolar, su tutma özelliği de kısıtlıdır. Bunlara ilaveten kas yapısı da farklıdır ve üst deri tabakaları daha kalındır. Tüm bu nedenlerle erkek vücudunda selülit oluşmaz.

Yani selülit, aynı kıvrımlı vücut hatları, göğüsler, yumuşak kaslar, sakalsız yüzler gibi bir dişilik özelliğidir. Artık teselli mi, teslimiyet mi bilinmez ama zaman zaman selülitin cinsel çekicilik ölçüsü olduğu bile yazılıp çizilebilmektedir. Bu teselli tabii ki kadınları avutmaya yetmez. Sütun gibi bacaklara sahip olmak varken, portakal kabuğu gibi yumrulanmış bir cilt görüntüsü baş gösterince, kalçalarda gevşeme başlayınca, kadınlar dehşete kapılırlar ve estetik merkezlerine koşarlar. Üstelik incecik vücutlar bile selülitten nasiplerini alırlar. Gerçekten güzellik salonlarına yapılan başvurular konularına göre taranacak olursa, şikayetlerin ilk sırasında selülit bulunur. Bu açıdan bakıldığında, bu konunun sosyal bir boyut taşıdığı söylenebilir. Günümüzde kozmetik sorunlarla, tıbbi olanları; sosyal sorunlarla, bireysel olanları; ruhsal sorunlarla, bedensel olanları birbirinden ayrıştırmak, birini diğerine üstün tutmak imkanı kalmamıştır. Değerler öylesine sosyalleşmiş durumdadır ki, sorunun boyutu veya özü ne olursa olsun, insanı kendisiyle barıştırmak için her sektör kendi elinden geleni seferber etmek zorunda kalmaktadır.

Selülit oluşumu esas olarak kadın doğasının özellikleri ile ilgili olsa da her kadında aynı derecede görülmez. Her konuda olduğu gibi, kalıtımsal faktörler eğilimi arttırır veya daha düşük bir seviyede tutar. Ancak selülitleri arttıran bir diğer önemli etken de yaşam tarzı ile gelen alışkanlıklardır. Bunlar ise kontrol edilebilir ve sonuçlarıyla baş edilebilir. Bir başka deyişle alışkanlıklar düzeltilerek, selülitlerin artması engellenebilir veya sınırlanabilir.

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment