Ağustos’un başına geldiğimiz ve havanın her geçen gün daha da ısındığı günlerin içerisindeyiz. Türkiye sıcaklık ortalamaları bu hafta 32 derecenin altına düşmüyor. Peki, bu sıcaklıklar altında vücudumuz ve en önemlisi cildimiz ne durumda?
Güneş ortalığı kasıp kavururken hiç boşta bulunmaya gelmiyor. Bildiğiniz şeyleri tekrarlıyor olabilirim ama inanın güneşin şakası yok. Güneş ışınları vücudun bağışıklık sistemini mahvediyor. Çiller, lekeler, zamansız yaşlanma, cildin morarması, kılcal damar çatlamaları, varisler, siyah noktalar hatta katarakt; tedbirsiz davranmanın yol açabileceği sonuçlar içinde önemsiz bile sayılabilir. En büyük tehlike cilt kanseridir. Bu derdin asıl sorumlusu güneştir.
Güneşten korunmak için neler yapmalısınız?
Birincisi, güneşi ciddiye alın.
Saat 10 ile 15 arasında güneşte kalmayın.
Giysilerinizi seçerken daha dikkatli olabilirsiniz. Açık giysiler, kısa şortlar içimizi ferahlatabilir ama bizi güneşe karşı korumasız bırakır. Oysa uzun kollu pamuklu t-shirtler, yumuşak bluzlar, rahat pantolonlar sıcağın etkisini hafifletir.
Siyah ve koyu renkler ışığı emerler. Beyaz başta olmak üzere, açık renkler ise güneş ışınlarını geri yansıtırlar. Bu nedenle elden geldiği kadar açık renk giysileri seçmenizde yarar var.
Mayonuza, günlük kıyafetlerinize uygun şapkalar edinin. Hele saçınız az veya tepeniz açılmış ise, şapka kullanmayı hiç ihmal etmeyin.
Muhakkak UV filtreli bir güneş gözlüğü kullanın.
Açık havada olduğunuz sürece sık sık güneşten koruyucu sürün.
Bir de, çantanızda birkaç poşet yeşil çay bulundurun. Yeşil çay cilde sürüldüğünde bizi güneşten koruduğu biliniyor ancak içilmesinin de yararlı olduğu düşünülüyor. Ne kaybedersiniz, siz içmeye devam edin.
Sıcak havada parfüm kullanmasanız daha iyi olur. Parfümler cildin güneşe karşı hassasiyetini arttırırlar, güneş lekelerine yol açarlar.
Gölgede otursanız bile bu tedbirleri ihmal etmeyin.
Hala her gün aynaya baktığınızda güneşin cildinize o kadar da abartılacak bir şey yapmadığını düşünüyorsanız, sanatçı Thomas Leveritt‘ın çalışmasını görmeniz bu fikrinizi gözden geçirmenizi sağlayacaktır. Leveritt sokakta durdurduğu insanlardan ultraviyole ışınları gösteren kamera aracılığıyla ciltlerine bakmasını istemiş. UV ışınlarının cilde yaptığı ve henüz gözle görülemeyen etkiyi net bir şekilde gösteren Leveritt, insanları da bir hayli şaşırtmış.
Çok düzgün görünen ciltlerin aslında o kadar da sağlıklı durumda olmadığını gözlemlediğimiz videoda, sağlıklı ciltlerdeki pürüzsüzlük çok net bir şekilde seçilebiliyor. Cildinizin güneşten ne kadar çabuk etkilenebileceği ya da ne kadar tehlikede olduğunu da anlayabiliyorsunuz. Ayrıca güneş kremlerinin UV ışınlar altında nasıl göründüğünü gösteren videonun mesajı oldukça net. Cildinizi korumak o kadar da zor değil.