BESLENME ALIŞKANLIĞIMIZIN TEMELİ ZİHNİMİZ!

“Diyet” sözünü dilimizden düşürmesek de, beslenme alışkanlığını kökten değiştirmek pek kolay değildir. Çünkü hepimiz biliriz ki, sadece beslenmek için yemek yemeyiz. Ağzımıza bir şeyleri atarken belki de acılarımızı, düş kırıklıklarımızı, öfkemizi, hayata isyanımızı, şişmanlığa karşı protesto duygularımızı yiyip çoğaltıyoruzdur kim bilir?

Önümüze gelen her şeyi hırsla yiyoruz

Olur olmaz şeyleri hırsla yiyoruz sonra da derin bir vicdan azabı duymaya başlıyoruz. Ağzımıza attığımız her çikolata, her baklava, her hamburger, her meşrubat bizi rahatlatmak bir yana, aslında sorunlarımızı arttırmaktan başka bir şeye yaramıyor. Ardından kendimizi açlıkla cezalandırmaya kalkışıyoruz. Tabii yürümüyor ve bir kısır döngü içinde yaşam geçip gidiyor.

Atıştırmak eksik ve kısır bir karın doyurma şeklidir

Aslolan sofradır ve sadece insanlar sofra kurarlar. Yemek pişirmek, sunmak insanlığın evrimini gösterir. Hayvanlar karın doyurur, insanlar yemek yer ve bir tek insanın yemek yemeyi bilmek ve doymak ruhu vardır. Zevk için beslenmek son derece temel ihtiyaçlarımızı tatmin eder; bunlardan ilki sağlık, diğeri psikolojik doyumdur. Gerek aile ile gerekse dostlar ile paylaşılan her yemek bir törendir. Tek başına, suçlulukla dolu atıştırmalar ise yalnızlığı büyütür. Sofrayı, gıdaları iyi bir dost olarak baştan keşfetmeli ve ona egemen olmalıyız.

Anlık zevklerinize yenik düşmeyin

Fazla kilolarıyla çelişki içinde olan insanların büyük çoğunluğu genellikle bir önyargının ve yanlış koşullanmanın kurbanıdırlar; “Zevk” ve “Acı”! Hangisi zevk, hangisi acı? Sevmediğiniz bir vücudun içinde yaşamaktan acı mı duyuyorsunuz? Kuşkusuz bu anlık değil, uzun bir zamana, geniş bir alana yayılan bir sorundur. Günün birinde dilediğiniz incelikte bir bedene sahip olursanız sonsuz bir hazla buluşmuş olursunuz. Aynaya her baktığınızda hayata minnet duyar, kendinize yeni giysiler almaya başlarsınız. Kilolusunuz ve canınız çikolata, börek, kızartma, cips veya baklava çekiyor. Tabii bunlar tüketilirken zevk veren gıdalardır. Ama anlık bir zevkin tuzağına düşerseniz, uzun vadeli mutluluğu biraz daha ertelemiş biraz daha uzaklaştırmış olursunuz.

Geçici zevkleri acı, kalıcı mutlulukları haz ile özdeşleştirin

Geçici zevkleri acı, kalıcı mutlulukları haz ile özdeşleştirmeyi başarırsanız emin olun zafer sizin olacaktır. Örneğin mutfağa ulaşmak istediğiniz inceliğin bir fotoğrafını karşınıza koyarsanız, asıl zevkin o olduğunu her fırsatta hatırlarsınız. Bu fotoğrafı cüzdanınızın içine de, buzdolabının kapısına da koyabilirsiniz. Alış veriş yaparken size asıl amacınızı anımsatır! Önemli olan size zarar veren lezzetleri ve hareketsizliği sıkıntı ile, sizi hedefinize ulaştıracak lezzet ve düzenleri keyifle yaşamanızdır. Bu alanda biraz yaratıcı olun.

Bakın neler olacak?

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment