Kalıcı makyaj talepleri hep yaz aylarında artar. Nedeni gayet anlaşılır; bu mevsimi adeta ıslak geçiriyoruz. Hal böyleyken yüzümüzde makyaj tutmak adeta imkansız hale geliyor. Water proof malzemeleri gün boyunca kullanmak kolay değil. Kalıcı makyajın tüm bu sorunlara karşın harika bir çözüm olduğuna kuşku yok. Bu nedenle yazın getirdiği bu ıslak alemde makyaj derdi canına tak eden birçok kadın ne pahasına olursa olsun, bir an önce kalıcı makyajla rahat etmek istiyor.
Kalıcı makyaj nedir?
Kalıcı makyajın tıbbi adı ‘’intradermal-pigmentasyon’’dur. Bir tür dövme uygulamasıdır ancak tekniği farklıdır. Her şeyden önce kullanılan iğneler çok incedir. Dövme için mürekkep kullanılırken, kalıcı makyajda doğal maddelerden yapılan,pigment (renk hücreleri) enjeksiyonu yapılır. Kalıcı makyaj yüzümüzdeki temel çizgileri belirginleştirir. Normal makyaj gibi koyu lekeler oluşturmaz. Sadece yüzdeki ifadeyi netleştiren bir çerçeve yaratır. Kalıcı makyaj deri altına yapıldığı için soluk ve mat görünür. Bu pastel görüntü kalıcı makyaja yumuşacık bir doğallık verir. Akmaz, rengi solmaz, bulaşmaz, sizi hiç uğraştırmaz. Ancak tabii ki ağır bir gece makyajıyla, dıştan sürülen bir eye-liner’la veya parlak rujlarla karşılaştırılamaz. İstendiğinde üzerine klasik makyaj yapılabilir.
Kalıcı makyaj neden tercih edilir?
Kalıcı makyaj herkese uygulanabilir. Özellikle makyaj yapmaya vakit bulamayan aktif kadınlar, sporcular, sanatçılar, kontakt lens kullananlar ve hipermetrop gözlük taşımak zorunda olanlar, kalıcı makyaja daha fazla ihtiyaç duyarlar. Örneğin sarışın ve beyaz tenli bir insanın kirpikleri, kaşları siliktir. Yüzdeki tüm renklerin birbirine yakın tonlarda olması ona soluk bir ifade verir. Bu solgunluğu yok etmek ve ifadeyi belirginleştirmek için, günlük yaşamda gözlere göz kalemi veya eye-liner, kaşlara hafif bir kaş kalemi ve dudaklara ince bir kontur çizilmesi gerekir. Ve tüm bunlar gün boyunca en az bir-iki kere tazelenir. Kalıcı makyaj bu uygulamaların dayanıklı bir hale getirilmesidir.
Gerçekten kalıcı mıdır?
Kalıcı makyajın ömrü genel olarak 1-5 yıl arasındadır. Ancak bu süre, kişinin cilt yapısına, yaşına ve yaşadığı çevreye göre değişir. Deri altına enjekte edilen renkli pigmentler, cilt yenilendikçe azalır, solar ve sonunda tükenir. Bu nedenle kalıcı makyaja belli aralıklarla rötuş yapılması gerekir. Açık renkli ciltler, esmer ciltlerden daha hızlı yenilenir. Bunun doğal bir sonucu olarak, kalıcı makyaj daha kısa sürede azalır. Esmer ciltler bu açıdan daha şanslıdır. Yaş ilerledikçe cildin yenilenmesi yavaşladığından, kalıcı makyajın ömrü uzar.
Uygulama acı verir mi?
Esasında ciddi bir acıdan bahsedilemez. Hastalar acıdan çok makinenin titreşiminden tedirgin olurlar. Bu his özellikle eye-liner uygulamasında oluşur. Kaşlardaki uygulama sırasında hissedilen rahatsızlık, ancak cımbızla kaş alındığı zaman duyulan rahatsızlık kadardır. Kalıcı makyaj öncesinde, lokal anestezik bir kremle uyuşturma yapılır. Bu hazırlık duyarlığı en az seviyeye indirir. Dudak konturu uygulamalarında, doktor uygun görürse, enjeksiyonla uyuşturma yapılabilir.
Renklerin oturma süresi nedir?
Kalıcı makyajın cilt içinde tam olarak olgunlaşması iki hafta kadar sürer. İyileşme sürecinde, cilt üzerinde yeni bir deri tabakası oluşacağı için, özellikle dudaklarda renk solgun görünebilir. Bu geçici durum yanıltıcı olabilir ve hasta kalıcı makyajın başarılı olmadığını düşünebilir. Kaş ve eye-liner uygulamasında ise tam tersi olabilir. Yani kalıcı makyajın yapıldığı ilk gün ve onu takip eden birkaç gün süreyle renk çok koyu görünür. Çünkü pigment cilt içinde okside olarak koyu bir renk alır. Bu da geçicidir. 15 gün ile 1 ay arasında bir süre içinde renk istenilen kıvama kavuşur. Kalıcı makyaj steril şartlarda ve bilinçli bir şekilde yapıldığı takdirde hiçbir riski yoktur. Uygulama temiz ve iyi aydınlatılmış bir ortamda, steril iğneler ve pigmentlerle, deneyimli bir uzman tarafından yapılmalıdır.
Yan etkileri var mıdır?
Alerjik reaksiyon eğilimi olan ciltlere önce test yapılır. Bunun için derinin göze batmayacak herhangi bir yerinde işlem yapılarak, tepkisi iki hafta gözlenir. Uçuk çıkarma ihtimali olan dudaklara, kalıcı makyaj yapılmadan bir hafta önce, bir hazırlık tedavisi uygulanır. Açık renkli, hassas veya kılcal damarları yüzeyde olan ciltlerde, hafif kanama görülebilir ama hemen geçer. Bu nedenle aspirin veya benzeri kanı sulandıran ilaçların, makyajdan birkaç gün önce kesilmesi gerekir. Uygulamadan sonra; hafif bir yanma hissi, geçici bir kızarıklık veya hafif şişkinlik görülebilir. Bu tepkiler doğaldır. Buzla kompres yapılarak kısa sürede geçirilir. Kalıcı makyaj uygulamasından sonraki bir- iki gün içinde, işlem yapılan bölgede pigment kabukları oluşur. Güneş, nem ve sudan korunmayı gerektiren en kritik dönem budur. Kabuklar oluşuncaya kadar dikkat gerekir. Ondan sonra pigment kabukları kalıcı makyajı ve deriyi nispeten korur. Kabuklar genellikle gözle fark edilmez ama elle hissedilebilir. Bu kabuklar ortalama bir hafta içinde kendi kendine dökülür. Elle kopartılırsa renk boşluklarına neden olur.
Suya dikkat!
Kalıcı makyaj yapılan yerlere bir süre su değdirilmemesi gerekir. Bu süre cilt tipine bağlı olarak değişir. İki hafta kadar sauna, hamam gibi buharlı ortamlardan uzak durulur. Pigment kabukları oluşmadan önce suya girilirse mikrop kapma ihtimali olabilir. Daha sonra ise kabukların erken dökülmesi söz konusudur. Bu sağlığınıza zarar vermez ama yapılan makyajın kalitesini düşürür, renk boşluklarına neden olabilir ve rötuş yapılması gerekir.
Yağ ve kremlere belirli süre elvada
Kalıcı makyaj uygulanan yerler kendi haline bırakılmalıdır. Bu bölgelere, kabuklar düşünceye kadar vazelin içeren yağlı kremler sürülmez ve tabii peeling gibi işlemler de yapılmaz. Vazelin, yağlı kremler veya pomatlar makyajın normalden daha çabuk silinmesine neden olabilir. Pigment kabukları hastayı çok rahatsız edecek olursa sıvı gliserin sürülebilir. Doğrusu kalıcı makyaj biraz zahmetli bir iştir. Ama biraz özveride bulunulursa, nefis bir konfor sağlar. Birçok kusuru giderebildiği gibi, tatilde, suda, teknede, duşta, doğada hep bakımlısınız…