SÜTE BU KADAR İHTİYACIMIZ VAR MI?

Süt ve süt ürünlerini genel olarak gayet masum ve sağlıklı gıdalar olarak kabul ederiz. Bu neredeyse genlerimize kodlanmış bir bilgidir ve ne kadar fazla süt, yoğurt, peynir tüketirsek o kadar iyi beslendiğimizi düşünürüz. Çocuklarımıza, yaşlı yakınlarımıza fazladan süt içirmek için elimizden geleni yaparız. Dondurmalarımız sütlüdür, soslarımız, tatlılarımız, çorbalarımız, kahvemizin lezzeti süt ya da süt kreması koymadan yerine gelmez. Ve biz çok iyi bir şey yaptığımızı zannederek süt tüketimini arttırmaya devam ederiz.

Açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalan insanlar için süt kurtarıcı olabilir ama bu kadar verimli toprakları olan, 3 yanı denizlerle çevrilmiş ve her türlü gıdayı bulabildiğimiz bir ülkenin insanları olarak acaba biz iyi mi yapıyoruz? Bir bakıma yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arkamızda! Süte bu kadar ihtiyacımız var mı?

İnek sütünde neler var?

İnek sütünü esas olarak üç nedenle göklere çıkardık. Zengin bir protein ve kalsiyum kaynağı olduğu için ve B2, B12, D, E vitaminleriyle dolu ve çok yağlı bir besin olmasından dolayı ve besleyici yönüyle. Aslında bu vitaminleri başka kaynaklardan da kolayca alıyoruz.

Doymuş yağ neyi ifade ediyor?

Yağlara gelince son yıllarda hayvansal doymuş yağların başımıza ne işler açtığını hep birlikte gördük. Doğal inek sütünde yağ oranı ortalama olarak % 55 dir. Light sütlerde bu oran aşağı yukarı % 35’e düşer. Peynirler, yoğurtlar da çok yağlıdır. Tereyağı zaten % 100 saf yağdır. Bu nedenle light sütleri ve light yoğurtları ürettik. Ama gördüğünüz gibi, sütün içindeki doymuş yağların ne kadarını azaltabildiğimiz kuşkulu!

Fazla protein, kalsiyumun düşmanı

Geriye ne kaldı? Proteinler ve kalsiyum! İşte burada ayrı bir paradoks içine giriyoruz. Çünkü fazla protein kalsiyum kaybına yol açan en önemli etkenlerden biri. Hayvansal proteinlerin fazlası, idrarda kalsiyum kaybına neden oluyor. Eskimolar dünyada en fazla protein tüketen insanlar arasında. Temel besinleri balık. Ve balıkların bazılarını kılçıklarıyla birlikte yiyorlar. Yani aynı zamanda yüksek protein ve yüksek kalsiyum alıyorlar. Sonuç nedir biliyor musunuz? Dünyadaki en yüksek kemik erimesi oranı Eskimolarda!

Öte yandan birçok uzak doğu ülkesinde ve Afrika’nın bazı bölgelerinde düşük hayvansal protein alımı var ve süt ürünleri hiç kullanılmıyor. Çinliler ve Japonlar sütü kesinlikle sindiremiyorlar. Ama en düşük kemik erimesi oranı bu ülkelerde.

Yüksek kolestrol sistemi doğa tarafından ineklere armağan!

Tüm hayvansal ürünler gibi, inek sütünde de kolesterol bulunur. Bu kolesterol oranı minnacık bir buzağıyı bir yıl içinde kocaman bir inek haline getirecek bir programa göre tasarlanmıştır doğa tarafından. İnsülin bağımlısı diyabet hastalığının da süt tüketimi ile ilişkisi olduğu düşünülüyor. 1992 yılında yapılan araştırmalarda, süt proteinlerinin, pankreasta insülün sistemini bozan bir reaksiyona yol açtığı anlaşılmıştır.

Sindirimi zor bir içecektir

Laktoz sadece sütte bulunan bir şeker türüdür. Laktoz, glukoz ve galaktozdan oluşur. Normalde bu şeker bağırsaklar içinde üretilen laktaz adlı bir enzim tarafından sindirilir. Ne var ki, birçok insanda bu enzim doğuştan eksiktir veya daha sonra azalır. Çinlilerde hiç olmadığı söyleniyor. Bu durumda laktoz sindirilmeden ince bağırsaklardan kalın bağırsaklara geçiyor ve bazı bakterilerle fermente oluyor. Sonuç müthiş bir gaz, şişkinlik, ishal veya kabızlık ve diğer toksinlerin oluşması! Eskiden mide ülserlerine bol süt içmeyi tavsiye ediyorlardı. Şimdi sütü yasaklıyorlar çünkü bakteri üretimini arttırıyor.

Kalsiyumu almanın başka yöntemleri var mı?

200 gr kadar sütte 300 mg. kalsiyum vardır ama vücudumuzda sadece 96 mg. emilebilir. Öte yandan 1 kase pişmiş brokolide 178 mg. kalsiyum vardır. Vücudumuz bunun 94 mg.’ını kullanır. Yani aşağı yukarı aynı miktarda. Üstelik brokolide doymuş yağlar yoktur, liften yana zengin bir besindir. Tüm yeşil yapraklı sebzeler, kabuklu susam, soya ürünleri, portakal, kuru incir, lahana, badem, fındık, yeşil zeytin, ceviz son derece zengin kalsiyum kaynaklarıdır bizim için… Hayvansal olmakla birlikte somon ve sardalya balıkları kalsiyum açısından çok zengindir. Eğer fazla et, balık, tavuk yemiyorsanız, ölçülü olarak yağsız süt içebilirsiniz ve yağsız süt ürünlerini kullanabilirsiniz. Ama siz yine de beslenme programınızdaki bitkisel kalsiyum kaynaklarını artırmaya çalışın. Et yeseniz de, yemeseniz de…

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment