YÜZÜNÜZDEKİ KIZARIKLIĞI DİKKATE ALIN!

Rozasea, gül hastalığı olarak da bilinen, daha çok 30’lu yaşlardan sonra yüz ve burunda kızarıklık, bazen sivilce ile birlikte oluşan bir tür cilt hastalığıdır. Kadınlarda daha sık görülebilmektedir. Hastaların şikayetlerini belirlemek için yapılan ankette görülmüştür ki, %81 güneş, %79 stres, %75 sıcak hava, %57 rüzgar, %44 nem, %45 baharatlı yiyecekler, %56 egzersiz, %52 alkol, %41 kozmetik ürünler ve %36 sıcak içecekler etkendir. Genel anlamda nedenlerine baktığımızda karşımıza en çok B vitamini eksikliği çıkmaktadır, sindirim sistemi problemleri, mide asit salgısında azalma, çok alkol tüketmek, depresyon da etkilemektedir.

Hastalığın başlangıç evresi

Rozasea başlangıçta uyarılınca ortaya çıkan ve sonradan geçen kızarıklık şeklindedir. Yüzde kızarıklık ve sıcaklık hissi başlıca belirtisidir. Daha sonra kızarıklık kalıcı olmaya başlar ve sivilce başı gibi kabarıklıklar da eşlik eder. Hastalığın ileri safhalarında ise küçük kılcal damar genişlemeleri ve üzerinde küçük kırmızı kabartılar meydana gelir.

Hastalığın yayılmasına neden olan faktörler?

Hastalığın ortaya çıkışında çevresel ve kalıtımsal faktörlerin yanısıra mikro düzeydeki dolaşım bozukluklarının da etkili olduğu düşünülmektedir. Stres, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, aşırı sıcaklar, ağır egzersizler, damar açıcı bazı ilaçlar gibi çeşitli faktörler rozaseayı tetiklemekte veya cilt yüzeyinde kan akışını hızlandırıp daha kötü yapmaktadır. Ayrıca cildi çok hassas olan bu kişiler tahriş edici özelliği olan alkol, mentol, esans içeren kozmetikleri kullanmamalı ve damar genişletici özelliği olduğu için sıcaktan ve yoğun egzersizden kaçınmalıdırlar. Sık rastlanan bir hastalık olan rozasea bulaşıcı değildir. Genellikle hassas cildi olan açık tenlilerde ve ailesinde rozasea olan kişilerde ortaya çıkar. Özellikle kadınlarda, 30-60 yaşları arasında görülür.Tedavisinde rozasea hastalığına neden olan faktörün tespit edilip ona göre bir yol izlenmelidir:

– Mide asit salgısı az salgılanıyorsa artırmaya çalışmak,

– Bazı alerjen besinleri diyetten uzaklaştırmak,

– Gerekirse B vitamini takviyesi yapmak,

– Alkolden uzak durmak gerekebilir.

Kızarıklığın artmasını engellemek için ilaç tedavisi uygulanmalıdır

Tıbbi tedavi olarak kızarıklığın belirgin olduğu durumlarda, harici uygulanan ve damarları daraltıcı özelliği olan ilaçlardan faydalanılır. İltihabi lezyonların az olduğu durumlarda antibiyotikli kremler kullanılır, yoğun olduğu durumlarda ise ağızdan antibiyotikler kullanılabilir. Tedavi süresinin uzun olduğu konusunda hastalar bilgilendirilmelidir. Tedavinin başlangıcında ilaçlar yüksek dozda başlanılır, şikayetler hafiflediğinde doz düşürülür.

Lazer tedavisi de uygulanabilir

Rozasea hastalığı nedeniyle genişleyen damarların tedavisinde lazer yöntemine başvurulur. Lazer tedavisi ortalama 6-8 haftalık aralıklarla iki ya da üç seans sürer. Lazer sonrası birkaç gün hastaların egzersiz yapmaması ve sıcak suyla duş almaması lazerle yok edilen damarların yeniden oluşmaması açısından önemlidir. Tedavi sonrası mutlaka güneş koruyucu kullanılması gerektiği konusunda hastalar bilgilendirilmelidir. Kullanılacak güneş koruyucu lazer sonrası leke gelişmesini önlemenin yanında yeni damar oluşma riskini de azaltır. Rozase hastalarının kozmetik ürün seçimlerinde çok dikkat etmeleri gerekir. Bu kişilerin ciltleri çok hassastır. Ciltlerini tahriş edici özelliği olan alkol, mentol, esans içeren kozmetiklerden uzak durmaları gerekir. Hassas ciltler için olan nemlendiriciler ve güneş koruyucular rahat kullanabilecekleri kozmetik ürünlerdir.

Hastalığı olan kişiler neler yapmalıdır?

– Sıcağın damar genişletici özelliği bulunduğundan yoğun egzersizlerden kaçının.

– Kısa ve sık aralıklarla spor yapın.

– Sıcak suyla yapılan banyolardan, hamam ve saunalardan uzak durun.

– Kış aylarında yapılan sıcak banyolar ve saunalar hastaların şikayetlerinin artmasına neden olur. Sıcak olmayan ılık banyolar yapın, kesinlikle cildinize kese uygulamayın.

– Yaz aylarında güneş ışınları da rozaseayi arttırır. Bu nedenle güneş koruyucu kullanmadan dışarıya çıkmayın.

– Alınan bazı besinlerin de hastalıkta negatif etkisi vardır. Acı, baharat, alkol, sıcak çay ve kahve tüketimi şikayetleri artırır. Beslenme alışkanlıklarınızı düzenleyin, sıcaklayıp terlemekten de kaçının.

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment