İlkbahar bitti, yaz geliyor derken birden havaların dengesiz bir seyir izlemesi vücudumuzu şaşırtmaya devam ediyor. Ama öyle de olsa böyle de olsa 10 gün içerisinde yaza gireceğimizi biliyorum. Bu durumda güneşe hasret kalan vücudumuzu birçoğumuz güneşe bilinçsizce teslim edecek. 20 yıl önceye kadar özellikle D vitamini eksikliği yaşayan kişilerde doktorlar, hastaların doğrudan uzun süre güneşe maruz kalmasını istiyordu. Ama o zaman ozon bu kadar delinmemiş, ultraviyole ışınları dünyamıza doğrudan bu kadar sert gelmiyordu. Az güneşe maruz kalmanın D vitamini eksikliği yaratması gibi fazlalığında “photoaging” yaşandığını kanserlere neden olduğunu biliyor musunuz? İşte bu yazıda bunları sizlerle paylaşmak istiyorum.
D vitamini
D vitaminlerinin yüzde 80’ni güneş ışınları ile açığa çıkar. Özellikle mart ve ekim ayları arasında kalan dönem en uygun dönemdir. Bu bahsedilen aylar arasında 15 dakika güneşlenmek sizin yararınıza olacaktır. D vitamininin bilinen etkisi kemik ve kas metabolizması üzerinedir. Kuvvetli kemiklerin gelişmesi için böbreklerden ve bağırsaklardan fosfor ve kalsiyum emilimini düzenler.
Vitaminin oluşum evresi
D vitamini kolesterol içerikli bir maddenin ultraviyole ışınlarına maruz kalmasıyla oluşur. Güneş ışınlarına maruz kalan vitamin öncü maddeye dönüştükten sonra iki organda değişime uğrar. Ve sonunda aktif D vitaminine dönüşür. Gıdalar yoluyla bu vitaminin ancak yüzde 20’sini vücudumuza alabiliriz. Bu yüzden kış aylarında somon, uskumru gibi yağlı balıklar, balık yağı, yumurta ve mantar tüketilmesi önerilir.
D vitaminin fonksiyonları
D vitaminin vücutta kemik ve kas metabolizması dışında başka fonksiyonları da var. Kalp, beyin, meme, prostat gibi pek çok organda D vitamini reseptörleri bulunuyor. Bu vitaminin farklı organlar üzerindeki etkisi de yeni yeni keşfediliyor. Son yıllarda depresyon, kalp, diyabet, bazı kanser hastalıklarında D vitamini eksikliğinden şüphelenilmeye başlandı.
Vitamin eksikliğinin tespit edilmesi
Bu önemli vitaminin eksikliği basit bir kan testiyle tespit edilebiliyor. Eğer tetkiklerin sonunda problem olursa, doktor kontrolünde D vitamini alınması gerekiyor.
Güneş ışınlarına az maruz kalmanın sonucunda oluşabilecek D vitamini eksikliğinin üzerinde durduk. Ya fazlasında ortaya çıkan “photoaging”de ne yapmak gerekiyor?
Photoaging nedir?
Yaşa değil, güneşe bağlı yaşlanmaya verilen ada “photoaging” deniyor. Doğal seyrinde yaşlanan deriler; renklerini ve yumuşaklığını kaybetmezler ve kırışıkları hafif, ince çizgiler halindedir. Fazla güneşlenen insanların cildi ise zamanla kalınlaşır, sertleşir ve kırışık çizgileri derinleşir. Çünkü güneş ışınları cildi gergin, esnek ve pürüzsüz tutan doğal yapıyı bozar.
Belirtileri
– Kuruluk
– Kahverengi veya beyaz lekeler
– Köselemsi, kalın bir deri
– Donuklaşan ten rengi
– Zenci ırkta küllü bir renk
– Görünür potlar
– Cildin en küçük bir tahrişte morarması
– Cilt renginde ve tonunda düzensizlik
– Beyaz ve sarı ırkta sapsarı yüzler
– Erkenden başlayan derin kırışıklıklar
Fazla güneşin en büyük tehlikesi deri kanserleridir. Kulak arkası gibi yerler güneş görmediği için yaşa bağlı olarak yaşlanır. Oysa açık yerlerimizin başına gelen “photoaging”in kendisidir.
Güneşin gücü…
Güneş, hücreleri yiyip bitiren serbest radikalleri çoğaltır ve aktifleştirir. Bunlar hücrelerin merkezine, DNA’nın faaliyetine zarar verirler ve ciltteki kolajeni sömürmeye, cilt hücrelerindeki yağı parçalamaya başlarlar. Sonuçta photoaging adını verdiğimiz belirtiler oluşur.
Tüm yazılarımızda bıkmadan, usanmadan dediğimiz gibi aslında her şeyin dozunda alınması fayda sağlarken azı da yetersiz kalıyor. Vücudunu tanıyan insan çözümü de kendi içinde rahatlıkla bulabiliyor. Güneşiniz ne eksik ne fazla yani dozunda olsun…
Yorumlar
Yorum
Leave a Comment