Makyaj, kozmetik yöntemler hepsinin yararlarını kabul ediyoruz ama her zaman söylediğimiz gibi, gençlik ve güzellik cildin yüzeyinde başlayıp orada biten bir olay olmaktan çok uzak. Vücudumuzdaki toksinlerden arınmadan, serbest radikalleri etkisizleştirmeden kalıcı bir güzellikten söz etmek zor! Bu nedenle spordan, gıdalardan ve beslenmeden sık sık bahsediyoruz. Bugün size yaşam kalitenizi dolaysız olarak geliştiren farklı bir olanağı anlatmak istiyorum. Adı: “Ozon Terapi”. Bu uygulama tüm vücudumuzu toksinlerden temizleyen ve bağışıklık sistemini güçlendiren, aslında oldukça eski bir yöntem. Özellikle sporcular aktif olarak kullanıyorlar.
Ozon tedavilerinin yaklaşık 200 yıllık bir geçmişi var. Ama nedense üzerinde fazla durulmuyor. Sadece Almanya’da 7000’in üzerinde Ozon kliniği şifa dağıtıyor. Bütün Avrupa’da, Rusya’da, Küba’da kullanılıyor. Bir tek A.B.D. bu tedaviye ilgisiz görünüyor. Muhtemelen maliyeti düşük olduğu ve ilaçlara gereksinimi azalttığı için! Oysa Ozon çok umut vaat ediyor ve sayısız sorunla baş etmemizi kolaylaştırıyor. Öte yandan hiçbir bir yan etkisi yok. Zaten Ozon çok uzun yıllardır, bütün dünyada, içme sularını dezenfekte etmek için güvenle kullanılıyor.
Yararları saymakla bitmiyor:
▪ Ozon Terapisi bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve vücut direncini arttırıyor. Bu nedenle Ozon tedavisi olanlar kendilerini yenilenmiş hissediyorlar.
▪ Yıpranmanın en temel nedenlerinden biri olan Serbest Radikalleri etkisizleştiriyor,
ve genel iyilik halini geliştiriyor.
▪ Anti Aging (yaşlanmayı geciktirme) ve kronik yorgunluk tedavisinde büyük destek sağlıyor.
▪ Beyin fonksiyonlarını ve hafızayı güçlendiriyor, hormon ve enzim üretimini canlandırıyor, uyku düzensizliklerini tedavi ediyor.
▪ Tüm eklem rahatsızlıkları, kemik iltihabı ile enfeksiyonların tedavisinde hastaları rahatlatıyor.
▪ AIDS ve kanser tedavileri başta olmak üzere, diyabet, göz hastalıkları, astım ve alerjilerle baş etmekte etkili bir destek oluyor.
▪ Kalp ve damar hastalıklarında, yüksek tansiyon, kolestrol, trigliserit gibi sorunlarda dengenin yeniden kurulmasına yardımcı oluyor.
▪ Karaciğer hastalıklarını, virütik enfeksiyonları ve uçukları iyileştiriyor.
▪ Haricen kullanıldığında; Akne, yanıklar, bacak kanserleri, açık yaralar, egzema ve mantarları iyileştiriyor.
Sadece Toksinlerden arınmak için bile değer:
Ozon tedavisi yalnız hasta olanlara uygulanmıyor. Genel olarak bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ve toksinlerden arınmak için de son derece yararlı ve doğal bir yöntem. Her yıl 6 -10 seans ozon terapisi ile kendimizi çok daha iyi hissetmemiz ve direncimizi arttırmamız mümkün. Yalnız o mu, Ozon tedavisi görenler kısa sürede daha ışıltılı bir cilde, pembe yanaklara kavuşuyorlar, gözlerinin altındaki morluklardan da kurtuluyorlar…
Ozon uygulaması:
Ozon Terapisinin değişik yöntemleri var. En yaygın uygulama, hastanın kolundan 50 ila 100 ml. kan alınarak yapılması. Bu kan yavaşça alınıyor ve belirli dozda Ozonla karıştırılıyor. Sonra vakit kaybetmeden sahibine geri veriliyor. Bu şekilde kandaki ozon veya oksijen miktarında bir değişiklik olmuyor, sadece kan aktive oluyor . Zaten Ozon vücuda girince büyük oranda oksijene dönüşüyor. Bu işlem yapılırken, tümü tek kullanımlık olan, ozona dayanıklı sarf malzemesi ve steril vakumlu şişeler kullanılıyor. Uygulama 15-20 dakikada tamamlanıyor.
Ozon saunaları insanları rahatlatıyor, cilt sorunlarında external (haricen) tedaviler yapılıyor. Diş tedavilerinde ozonlu saf su; egzema, mantar gibi cilt hastalıklarında ozonlu saf medikal zeytin yağı kullanılıyor. Duruma göre kulaktan veya rektumdan yapılan uygulamalar gerekli olabiliyor.
Son derece güvenli bir yöntem:
Ozon uygulamasının yan etkileri yok denecek kadar az. Klasik ilaç tedavilerinde yan etkiler % 17 civarında kabul edilir. Ozon’da bu oran %0007 dir. Sadece hipertiroidi hastaları ve gebeler için önerilmiyor. Onun dışında kurallara uygun olarak uygulandığı taktirde tamamen güvenli, pratik, etkili ve maliyeti düşük bir uygulama.
Koruyucu olarak veya tedavi amacıyla Ozondan yararlanmanızı tavsiye ederim…