Biz kadınlar vücudumuzda en çok saçlarımıza önem veririz. Öyle ki saçlarımız bizim stresli olduğumuzu da, mutlu olduğumuzu da biz saklamaya çalışsak bile ele verir.
Eğer bir kadın hayatında önemli kararlar veriyorsa değişime önce saçlarından başlar. Peki, bu kadar önemli olan saçlarımıza nasıl bakıyoruz? Onlardan hep bizi güzel, çekici ve mutlu göstermesini isterken, acaba saçlarımızın bizden beklentileri nelerdir diye düşünüyor muyuz? Bu beklentileri karşılayabiliyor muyuz? Hatalarımız neler?
Günümüzde saçlarımızı etkileyen unsurlar o kadar çok ki başa çıkmanın yöntemlerini de aynı şekilde çokça arıyoruz. Özellikle çağımızın hastalığı olan stres, bu sorunlar içinde en başta gelmektedir. Sonra çeşitli dış etkenler bizim rutin günlük bakımlarımızı zorlaştırmakta, kimi zaman içinden çıkılmaz hallere sokmaktadır. Bu durumda her kadın telaşa kapılıp doğru bildiklerini yanlış tam tersi yanlış olarak bildiklerini doğru uygulamak zorunda kalabiliyor. Bu durumda bilinçsiz yapılan her şey fayda yerine zarar verebiliyor.
Biz bu karmaşıklığa son vermek adına bazı ipuçlarını sizler için biraraya getirdik….
– En sık görülen saç bakım hatalarına baktığımızda bir çok kadının aslında saç tipini ve cinsini bilmemesinden kaynaklı olduğunu görürüz. “Saçınız nasıl bir yapıya sahiptir?” diye sorulduğunda, ince saç teline sahip olan kalın, kalın saç tipine sahip olan ince diyebilmektedir. Bu yanlışlık saç için kullanılacak ürünlerde yanlış seçime sebep olarak devamında hataların yığılmasına ve ilerde bir kar topu halinde büyüyerek karşınıza çıkmasına neden olmaktadır. Bu kararı tek başınıza alamıyorsanız, kuaförünüz bu noktada size yardımcı olacaktır.
– Saç kurutma makinelerinin saçlar üzerindeki etkisi hala tartışılıyor. Kimi uzmanlar saç kurutma makinelerinin cilt üzerinde kalıcı zararlar verdiğini söylerken bazı dermatologlar sağlık ve güzellik için oldukça yararının olduğunu söylüyor. Saçlarımızı yıkadıktan sonra belli bir süre ıslak bekletiriz, bu geçen süre içinde fark etmesekte nemli saçlar bakterilerin gelişmesine neden olur. Ve bu bakteriler uzun bir zaman zarfında sivilce ve aknelerin oluşmasını körükleyebilir. Ayrıca nemli olan saçımız daha kırılgan hale gelir. Bu nemli yapıdan çabucak kurtulmak adına, kurutma makinesini son ayarına getirsek, aşırı sıcaklıkla saçlarımızı ve köklerini yakabiliriz.
– Her gün saçlarınızı yıkamak zorunda değilsiniz. Çeşit çeşit şampuanları gören bazı kadınlar bu durumu abartır, bırakın her günü nerdeyse 2-3 saatte bir bu kozmetik şampuanların hatırına saçlarını yıkarlar. Yapılacak en iyi şey spor salonu sonrası ya da gerçekten kirlendiğinizi hissettiğiniz an saçlarınızı yıkamanızdır. Biz bunun için haftada bir veya iki kez saçınızı yıkamayı öneriyoruz. Daha sık yıkama saçlarınızın daha çabuk kirlenmesine ve yağlanmasına neden olmaktadır. Saçlarınızı durulurken şebeke suyu yerine mineral bakımından zengin suları da kullanabilirsiniz.
– Saçlarınızın üzerinde kozmetik ürünlerin kalıntılarını bırakmamaya dikat edin. Çünkü kozmetik ürünler saçlar üzerinde olumsuz etkiye sahiptir. Bu nedenle saç kremi, şampuan veya maske ürünlerinin kalıntıları varsa onları ortadan kaldırmak adına saçlarınızı yıkarken mükemmel saç durulama olayını uygulamanız gerekmektedir. Unutmayınız özellikle şampuan ve diğer ürünlerde bulunan silikon maddesi saçlarınızı daha ağır bir yapıya sokar. Sıcak su yerine durulama sırasında ılık su kullanmaya çalışın.
-Saçlarınızı yıkadıktan sonra havlu ile ovalayarak kurulamaya çalışmak en sık yapılan yanlışlardan biridir. Bir de bunu saçlarınıza tedavi olacak şekilde uygulamaya çalışmak daha çok yanlıştır. Özellikle aminoasitler kaybolur ve nemli yapısı nedeniyle saçlarınız daha kolay kırılır. Islak saç çok duyarlıdır. Bu durumda yapabileceğiniz en iyi şey 15-20 dakika kadar havluya sarmak ve havlunun ıslaklığı sonrasında nemi almasını beklemektir. Sonrasında deri diplerine masaj yapabilmek adına ovalayabilirsiniz.
– Saç düzleştiriciler bizim her zaman can kurtarıcımız olmuştur. Özellikle onları sık kullandığımız zaman saçlarda bozulma başlar. Her kullanımda saç kalitemiz düşer, bunu siz de elinizle saç tellerinize dokunduğunuzda anlayabilirsiniz. Size tamamen bu kurtarıcı aletten vazgeçmenizi söylemiyoruz. Ancak ne kadar az muhattap olunursa saçlarınız o kadar güzel ve dolgun olacaktır. Ayrıca seramik saç düzleştirici kullanıyorsanız, düzleştirme işlemine başlamadan önce aletin kuru olduğundan emin olun. Saç düzleştiricilerin yanı sıra diğer şekillendirici ürünler içinde aynı tehlike geçerlidir. Çok fazla miktarda kullanılan jöle, sprey gibi ürünler sadece saçınızın kalitesini olumsuz yönde etkilemekle kalmaz, saçınızın kepekli bir görünüme sahip olmasına da neden olur. Her durumda da anahtar kelime aşırıya kaçmadan yeterince kullanmaktır.
– Saçları yanlış ve hep aynı yerden toplamak, ayırmak doğru değildir. Saçların toplanan yerlerinde kırıklıklar oluşur. Saçı çok sıkı toplamak, saç ön çizginin dökülmesine neden olur.
– Saç modelleri sadece bulunduğunuz ülkede değil tüm dünyada bir modadır. Ve nerdeyse her sene farklı bir model hayatımıza girer. Bu durumda bizlerde bu değişime kayıtsız kalamayıp saçlarımızı değiştiririz. İşte bu durumda düşünmemiz gereken şudur: Şaç modelimizi şeçerken modelin saçımızı koruyan bir model olmasına özen göstermeliyiz. Özellikle moda olan saç bizim saçımızı yoracak bir modelse üstüne üstlük güzel görünmek adına şaçlarımıza zarar verecekse modelimizi değiştirmemek yararımıza olacaktır. Bir diğer kriter ise model yeterli zamanınız yokmuş gibi düşünülerek evde kolay ve zahmetsizce şekile sokulabilecek tarzda olmalıdır. Zaten yüzünüze uygun olmayan bir saçı sırf moda diye seçmek sizin işinize yaramayacaktır.
Biliyorsunuz saçlarınız her türlü duruma duyarlıdır. Özellikle kırık saç uçları için her 6 haftada bir kuaför salonuna uğrayıp onları düzeltmenizi öneririz. Hatta kuaförünüzden saçınıza besleyici ve yenileyici tedavi şekilleri uygulanmasını isteyebilirsiniz. Ama olması gereken saçların ucu ile çok oynamamaktır. Kırık uçlar ile ilgili olarak saçların ucundan hafif kestirmek, aşırı fön ve boyadan kaçınmak ve doğal yağlarla beslemek sizin için daha doğru bir strateji olacaktır.
İşin özü aslında vücudumuzu dinlememiz gerektiği gibi saçlarımızı da dinlemekte yatmaktadır. Çünkü her organımızın yaptığı gibi saçlarımız da bizimle konuşur. Neyi yapıp neyi yapmamamız gerektiğini, bir kuaför gibi söyler yönlendirir. Yukarıda sayılan ipuçlarını uygulamaya çalışarak biz size saçlarınızı nasıl dinlemeniz gerektiği konusunda sadece yol gösterici oluyoruz, o kadar. Aslında tüm sır saçlarınızın kendisinde…
Onları dinleyin, iyi haftalar…